3 Mart 2012 Cumartesi

Bigbang Uludağ’da : Kaçaklar Bulundu!

Bigbang’in Türkiye Geliş hikayesini ve Mersin’de yaşananları Mydestiny arkadaşımız anlatmıştı. Sırada ise Seda, Gd ve benim kayboluş hikayemiz ile Bursa’da yaşanalar var.
***
Karaoke’de deli gibi şarkılar söylerken bir yandan da fondip yapan GD ve Seungri’yi seyrediyorduk. G-Ri ikilisi nasıl bu hale geldi diye sorarsanız, gündüz Mersin Çaşı’sında gezerken antikacıyı inceleyen maviler içinde bir çiçek Seungri’nin dikkatini çekmiş. Tam dükkana yönelecekken GD Seungri’nin arkasından çekiştirmeye başlamış.

“Yaa Maknae ya! Boş boş dolanma ortalıkta, grubu kaçıracaksın.”
“Ama hyung, hayalimdeki dilberi gördüm, onun yanına gitmem lazım”
“Yine hangi boş işlerin peşindesin sen? Kaç kere dedim bizi utandırma diye. Abuk subuk şeylerle vakit öldüreceğine adam gibi yanımızda dur.”
“Ama hyung gel sana da göstereyim, kısmetim o, hissediyorum”
“Maknae senin çıkma yasağın hala geçerli, unutmadın değil mii?”

10 dk sonra

“Hyung, kısmetimi kapattın”
“Hadi be seni şıpsevdi, her güzel gördüğünde aynı masalları anlatıyorsun!”
“Ama bu seferki başkaydı, mahveetin beni”
“Geçen seferki için de aynı şeyi demiştim, 2 saat geçmeden barda oturan kızın elefon numarasını aldın? Ertesi gün kız ile buluşmaya gittiğinde gözünde morlukla dönmüştün, hatırlatırım. Allah’tan göz altın normalde de mor olduğu için milletin dikkatini çekmemişti, en büyük zayıflığın seni kurtarmış oldu hahaha”
“Ama hyung ben nereden bileyim kızın başkası ile sözlü olduğunu, söyleseydi kibarca yanından ayrılırdım onun yerine bana tuzak kurmayı tercih etti.”
“Oğlum cins cins mesajlar atarsan kız da sana tuzak kurur işte böyle”

İşte bügün aralarında geçen bu diyalogdan sonra Seungri ateş küpüne dönmüş vaziyette ortalıkta dolanmaya başladı. ‘Peki sen nereden biliyorsun tüm bunları’ diyorsan eğer, ıhhhmm kanımda biraz stalker’lık var sanırım, GD Türkiye’ye ayak basınca takipçi damarım ağır bastı. GD ile Seungri’nin tartışmasını nasıl kaçırırdım, siz söyleyin?
Böylece karaoke gecesi bir kadeh ile sarhoş olan Seungri GD’ye meydan okudu, şimdi ikisi de çakır keyif bir halde millete sataşıyorlardı. Nazlı eve gitmesi gerektiği için Tae ile vedalaşıp bardan ayrılmıştı. Tae, Nazlı’nın yokluğundan mı yoksa kargaşa onu boğduğundan mıdır bilmem, hava almak için dışarı çıkacağını söyledi. Ayaklandığı gibi Lee de ona eşlik etti. Daha fazla içkili ortamda kalamayacağını söyleyen Dae de odasına çekilmeyi tercih etti, aslında ailesini özlediğini bize itiraf edemedi Dae’ciğim. Giderken telefonun ekranında annesini aradığını görmüştüm. TOP, Yuki, Özge ve Berna bir köşeye geçmiş tabu oynuyorlardı. TOP’ı paylaşamadıkları için her turda eşi değişti, dolayısıyla kazanan diye birşey yok, o oyunu niye oynadıklarını da anlamış değilim. Sonunda Elif dayanamayıp Seungri’yi çekiştirmeye başladı, Bahar da Elif’e yardım edip birlikte Seungri’yi odasına taşıdılar. Arkalarından TOP, Yuki, Özge ve Berna da odalarına çekildi. Kala kala malum dörtlü başbaşa kalmıştık. Ona kim eşlik edecek diye tartışmaya koyulmuşken, Seda bir anda öne atılıp GD’nin kolunu  kendi omzuna atarak süreklemeye başladı. Mine ve Dicle de durur mu, hemen onlar da yardıma giriştiler. Benim ise çok daha farklı planlarım vardı.

“Son gülen iyi güler”

GD’nin Gaho’dan ayrılmayacağını bildiğim için menajerine gidip Gaho’yu istedim. Konser maceramızda Gaho ile birbirimize ısınmıştık, menajer de bunu bildiğinden bir şey demeden bana uzattı Gaho’yu.

“Yalnız, GD sabahları mutlaka Gaho’yu gezdirmek ister, uyarayım şimdiden”
“Hiç sorun değil, Gaho’nun ben de olduğunu söylersin”
gaho

Sabah 8:10 gibi odamın kapısı çalındığında istediğim an gelmişti. Gaho havlayarak kapıya koştu, sahibinin geldiğin anlamıştı, akıllı köpek. Nihayet bekleyiş sona ermiş heyecandan tir tir titriyordum. Sonunda GD ile konuşma fırsatı yakalamıştım ve bunu mahvetmeye hiç niyetim yoktu.

“Günaydın, Gaho sendeymiş, uyandırdıysam özür dilerim. Sabah yürüyüşlerini kaçırınca tüm gün huzursuzlanıyor o yüzden geldim.”
“Ah hiç önemli değil, hatta ben de sabah yürüyüşüne çıkacaktım birazdan. Sizinle gelmemin, bir mahsuru var mı?”
“Yok tabi ki. Erken olduğu için rahatsız edeceğimden korktum.” 

Böylece ikimiz de kendimizi otelden dışarı attık, tabi arkamızdan bizi takip eden davetsiz bir misafirin olduğunun farkına varmadan.
Yarım saat geçince GD’nin konuşmasına kendimi kaptırdığım sırada, önümdeki taşı göremedim. GD, dur dikkat et, diyene kadar çoktan yere yuvarlanmıştım bile. GD’nin yanında olduğum her seferde niye sakarlığım tutmak zorundaydı ki…
GD yardım etmek için kolunu bana uzattığında arkasında bir kıpırtı dikkatimi dağıttı. Birden GD’nin önüne atılan Seda’nın gözleriyle karşılaştım. Tanrım bize hiç rahat yok mu?

“Ah Selincim bu ne hal? Dur sana yardım edeyim arkadaşım” bir yandan da kıs kıs gülüyordu.
“Ah Seda’cım hangi rüzgar attı seni buraya, sabah sabah seni uyanık görmeyi beklemiyordum”
“Ah canım dün sözleşmiştik ya, birlikte yürüyüşe çıkacağız diye. Odana geldim seni bulamayınca aramaya çıktım”

Tüh ya kahretsin. Hatun kıvırmayı iyi biliyordu, GD’yi şüphelendirmemek için mecburen yalana ayak uydurdum.

“Ah tabi ya nasıl unuttum. Biz Gaho’yu yürüyüşe çıkarınca aklımdan uçup gitmiş”

Artık olan olmuştu, yine de yarım saat bir çift göz tarafındak izlensek dahi GD ile baş başa sohbet edebilmiştim. Seda’nın nelerden konuşuyordunuz sorusu üzerine düşüncelerimden uzaklaştım.

“Selin de tam bana okuduğu şehirden bahsediyordu” diyerek göz kırptı. Kalbim gümbür gümbür atıyordu, şimdi kekelemeden konuşabilsem çok rahatlayacaktım.
“Mersin’den sonra Bursa’ya gidecek olmamız çok üzücü. Aslında Eskişehir de çok güzeldir. Küçük ama sevimli ve modern bir havası vardır. Aslında yolumuzun da üstü sayılır. Ama ne yazık ki ekip belirlenen rota dışındaki şehirde mola verilmeyeceğini söylediği için gezemeyeceksiniz”
“Öyle güzel anlattın ki, orayı görmeden gidersem, üzelecekmişim gibi geliyor. Diğer üyeleri de haber vereyim, çaktırmadan ekipten önce ayrılalım buradan. Aaa bu da ne? Şarjım bitmiş. Sen de bizimkilerin telefon numaraları var mı?”
“Yok ama Lee’ye mesaj atayım, o haber verir. Tamam o zaman,bir saat içinde terminalde buluşalım şeklinde mesaj atıyorum”

Bir saat sonra
“Sanırım gelmeyecekler, ne yapalım biletlerimizi iptal edelim, istersen?”
“Yok gerek yok, o kadar heves ettim asla peşini bırakmam”
“Peki öyleyse biz binelim Eskişehir’e vardığımızda menajerini arayıp haber veririz”
Eskişehir’e vardığımızda
“Eeee… diğerlerine ne diyeceğiz şimdi? Arayıp haber verelim hemen
5 dk sonra
Nazlı biz Eskişehir’deyiz” Allah’tan görüntülü konuşma yapmadık da Nazlı bu halimi görmedi. Konuşurken bir taraftan dudaklarımı kemiriyordum çünkü.

İşte beklediğim tepki..

“Ne demek Eskişehir’desiniz. Selin benimle kafa mı buluyorsun? Gd ve Seda kayıp, çabuk buraya gel”
“Iıııı… Nazlı… şey… onlar da benimle” Tamam neyse ki tüm suç ben de değil, seda’nın da bizimle olması bir nebze işime yaradı doğrusu.
“Neeeeee” Nazlı’nın çığılığı yüzünden telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım.
“Dur, Nazlı açıklamama izin ver” Hepsini baştan sona anlatmaya başladım.
10 dk sonra
“İşte en son Lee’ye mesaj attık. Diğerlerine ulaşsın diyeama telefonu açmadı”
Duyduğum kahkaha sesi miydi? Hadi canım. Kimseye haber vermeden geldik ve Nazlı buna gülüyor mu?
“Lee telefonuna cevap veremezdi çünkü sabah otelde sizi aramaya çıktığımda havuzda deniz yatağnını üstünde sızmış buldum onu hahaha. Dün gece Tae ile dışarı çıkıp içmişler. Tabi Tae’nin içkiyle arası olmadığından tüm içki Lee’ye kalmış, sonra da havuzda sızmış”
“Hadi be! Ciddi misin?!”
“Dahası da var, asıl sen şunu dinle. O uyurken otelde kalan bir ailenin küçük çocukları almışlar eline kalemi suratını çizmişler hahaha. Şu anda odasında silmeye çalışıyor, samırım çıkmayan kalemmiş”
“Aman Tanrım!!!”
“Dicle ve Mine de Gd yok diye yeri göğü inletip tüm Mersin’i dolaştılar. Hatta sizin onu kaçırdğınızı düşündüler. Gerçi haksız da değillermiş, en azından güvendesiniz. Ben diğerlerine haber vereyim, yola çıkarız birazdan. Bir sonraki durak Bursa biliyorsun. Vaktinde orada olun”

Olanları GD ve Seda’ya anlatınca hepimiz kahkhalara boğulduk. Eveet sonunda Eskişehirdeydik ve Seda’nın varlığı bile gölge düşüremezdi mutluluğuma…
Adalarda gezerken hayalimde hep GD ile gondol sefası yapmak vardı. Evet evet… bunu hemen gerçekleştirmeliydim.

“Buldum, hadi Eskişehir’e neden Türkiye’nin Venedik’i dendiğini size göstermem lazım”
gondol

Gondol gezisi muhteşemdi. GD’yi paylaşamadığımız için gezi biraz çekişmeli geçti. Arada Seda beni kolumdan cimciklerken ben de onun saçını çekiyordum. Bir ara Gondolu sallayıp onu Porsuk’a atmayı da düşündüm ama olan ayakta duran Gondolcuya olacağı için vazgeçtim. Eminim Seda’nın aklından da aynı şey geçiyordu. Günümüz çok güzel geçti. Eskişehir’in meşhur çiböreğinden yedik yanında da ayran. Ayran tiryakisi olmadan ayrılırlarsa iyi olur, yoksa oralarda nasıl bulacaklarGD’yi Eskişehir’de olmaktan dolayı en çok mutlu eden sanırım yabancılık çekmemesi oldu, malum her yerde çekik var.

6 saat sonra Bursa’daydık. Diğerleri ile yüzleşme vakti gelmişti!!!

KADER ANI! Dugeun Dugeun
Seda ile ben korkudan birbirimizin koluna girmiş vaziyette cezamızı kabullenmeye hazır bekliyorduk. Tam da tahmin ettiğimiz gibiydi. Dicle ve Mine her an saçımıza yapışacakmış gibi gözlerini bize dikmişti. Ne korkutucu bir sahne…
Yuki, Özge ve Berna yine TOP’ın yanını sarmış … aaa inanmıyorum bu sefer TOP onlara bir şeyler anlatıyordu. Nihayet dikkatini üzerlerine çekmeyi başarmışlar. Acaba kim daha çok ilgisini çekiyor? Elif’in “Seungri kendine gel” demesiyle dikkatimi ona verdim. Seungri hızlı adımlarla bize doğru geliyordu.
“Hyung korkuttun bizi, sana bir şey oldu sandık” 2 dk boyunca birbirlerine baktılar sonra aniden sarıldılar ve diğerleri de onlara katıldı. Bu sahne karşısında hangi VIP’nin gözleri sulanmaz ki. Birbirlerine olan sevgilerini bir kez daha çok iyi anlamış olduk.
Bahar’ın “Ya… ben çok acıktım” lafı ile herkes ona baktı.
“Ne var, açım siz değil misiniz? Hem ayrıca biraz mahremiyete ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum”
Tamam bunda haklıydı, kahretsin!

Hep beraber arabalara doluştuk. İlk durağımız ULUDAĞ KEBAPÇISI!
iskender
Oh hepimiz mis gibi İskender’i midelere indirip üstüne şıramızı içmiştik. Başta şıra onlara tatlı geldi ama İskender’i yerken çok susayınca kafaya dikip içmeye başladılar haha.Yalnız en çok, İskender gelince yemeğe saldıran Seungri’ye güldüm. Bekle dememe gerek kalmadan garson gelip kızgın terayağını Seungri’nin tabağına dökünce
“Bu ne ya herkesle başlamadığım için uyarı/ceza mı almış oldum, üstüme dökecek sanırım şiddet yanlısı seni” Tabi o gözleri kapalı bunları sıralarken diğer garsonların da aynı işlemi diğerleri için yaptığını görmemişti.

Yemek bittikten sonra tatlıya yer kalmamıştı haliyle… Ama üstüne içilen Türk Kahvesi’ne de kimse ‘hayır’ demedi.
TOP
“Iıyyy acı bu” derken Özge’nin “hadi kahve falına bakalım” diyerek lafını kesmesiyle bütün gözler ona döndü. TOP’ın gözler de faltaşı gibi açıldı.
“Nasıl bakacaksınız?”
Yuki’nin talimatlarıyla hepsi finacanlarını kapatıp çevirdi, daha çabuk soğuması için üzerlerine de madeni para da kondu. TOP ve Seungri’nin telaşları görülmeye değerdi.
Önce Özge TOP’ın fincanını alıp açtı. “ Aaa burada Y harfi ile baş…” yuki sözünü bitiremeden Yalan Dünya’daki Nurhayat’ı andıran bir kadın, fincanı kaptığı gibi TOP’ın yanına oturdu
yalandunya_nurhayat
“Ayy tatlım dur sen o fincanı bana ver bakayım. Bak görüyor musun mavi kafa, falında 3 dişi görünüyor. Ay her biri birbirinden fenaaaa. Yandın sen! Kimle uğraşacağını bilememişsin tatlım, yazık olmuş sanaaaa vah vah. Bak şimdi 2 vakite kadar güzeller güzeli gibi bir kadın geçecek karşına, 3 mü 1 mi sen karar ver ama bence 1 senin hayrına olacaktır tatlım benden söylemesi.” Kadın lafını bitirdiği gibi bir hışımla çıktı odadan. Yuki, Özge ve Berna üstlerine çizmeli kedi masumluğumda takılarak TOP’a gözlerini diktiler. 2 dk sonra da restrona cidden güzel bir kadın girmez mi? Eyvah daha ne olsun!!! Kim dersiniz? ATİYE DENİZ, tam da karşı masamıza oturmaz mı? Hele siz bir de o an TOP’ı görmeliydiniz, dikmiş gözünü ona bakıyordu, şırayı da almış eline göz kırpıyor vay çapkın.
atiye
Masada bir hareketlenme seziyorum bir de ne göreyim Seungri ayağa kalmış Atiye’nin olduğu masaya doğru yol almaz mı? Elif ve Bahar da hemen peşinden giderken bir anda sola dönüp lavabonun yolunu tuttu.
Mine de GD’nin yanına sokulmuş fincanındaki şekillerin ne anlama geldiğini söylüyordu, Seda ile ben de Eskişehir’de çektirdiğimiz resimleri inceliyorduk keyfimize diyecek yoktu hani. Dae yine eline telefonu almış ailesiyle konuşuyordu bir köşede, ah zavallım çok özlüyor çok.
Asıl bomba Lee’de, yüzünde hala izler var, Tae bir türlü konsantre olamıyor ona bakarken dolayısıyla Nazlı ile koyu sohbet içerisindeydi.
Tam Dicle’ye resimleri göstermek için yönelmiştim ki “Millet Blue klibinin izleyici sayısı bir haftada on milyona ulaşmış, tebrikler” dediği gibi çığlık çığlığa birbirimize sarıldık. Of tabi GD’yi kapan Dicle olmuştu, ama niye ya?! TOP’ı ise Berna, Seungri’yi de Elif, geri kalanlarda da Dae ile kucaklaştı.



Ancak bu haber bir kişinin daha dikkatini çekmişti ATİYE’nin…
Bu sevinçle Seungri Blue’yu söylemeye başladı, diğerleri de ona eşlik ettiler.
“I’m singing my blues…”
TOP’ın partı gelince Atiye’de ayağa kalkıp alkış tuttu, bunun üzerine Top başını eğerek selam verdi. Çok keyifli bir yemekti aldığımız haber ile neşelerimiz ikiye katlanmıştı.
Kebapçıdan sonra Uludağ’a yola koyulduk. Eee karın en yoğun olduğu zamanda dağda eğlenmenin yerini hiçbir şey tutamazdı değil mi?

Otelimize varıp yerleştikten sonra hepimiz lobide toplanmaya karar vermiştik. Herkes geldi ancak Nazlı etrafta gözükmeyince meraklandık. Dışarı çıktığımızda bir de ne görelim! Nazlı karları eline almış havaya uçurduğu yetmiyormuş gibi önüne gelen herkese kartopu fırlatıyordu. EEE kız ne de olsa Mersin’de kar görmüyor, ne yapsın? Dae Nazlı’ya yaklaştığı sırada, Nazlı onu kolundan tuttuğu gibi çekti ve yere yuvarladı. “Hadiiiiii!!!” diye bağırmasının ardından kendisini de yere atıp yuvarlanmaya başladı. GD de Seungri’nin arkasından sinsi sinsi yaklaşıp onu yere attı. Aynı şeyi Tae de GD’ye yaptı, TOP ise Tae’ye çelme atıp yuvarladı ve üstüne çullanıp birlikte yuvarlanmaya başladılar. Bizler ise sap gibi diklip kalır mıyız? Hepimiz el ele tutuşup “YOL AÇIN BİZ DE GELİYORUZ” diye çığırarak kendimizi yere attık. O kadar keyifliydi ki…
bigbang northface
Onca savaşın ardından hepimizde açlık bastırdı haliyle….
mangal-sucuk
Karın üstünde mangal keyfine kimse hayır diyemedi. Sucuklar cızır cızır pişerken bir yandan da koyu bir sohbet ortamı aldı götürdü derken, Tae ayağa kalkıp Mine’ye elini uzattı. Nazlı’nın gözlerindeki kıskançlık ve Lee’nin bakışı görülmeye değerdi doğrusu.
Tae Mine’yi açık alana götürüp etrafında dans etmeye başladı…

Tired of being alone Sick of being single I think I need me a girl I need a Girl like…


Şarkının sonunda da yanağına bir öpücük kondurmayı da ihmal etmedi. Mine hem utanmış hem de GD’nin onu gördüğünü bilmek yüzünün daha çok buruşmasına neden olmuştu.
Seungri ‘ben sensiz ne yaparım edasıyla’ Mine’nin önüne atılarak What Can I Do’yu söylemeye başladı.

Nan eojjeoragoooooooooooooo…


Ardından kızgın yüz ifadesiyle GD daldı ve Mine’ye doğru dans etmeye başlayarak Heartbreaker’ı söyledi.

You ma heaaaaaaartbreaker…


GD şarkısını bitemeden TOP araya girip olanlarını kabullendiğini gösterircesine Mine’nin ayaklarına çöktü.

A-mu-reoh-ji Anh-eun Cheog
Us-eo-ya Ha-na-yo
Na A-mu-reoh-ji Anh-eun Cheog
Ha-ru-ga Ji-na-ga-ne-yo Oh Oh



En sonunda Nazlı bu sahnelere dayanamarak Tae’yi Mine’nin yanından çekip aldı ve klipteki sahne gibi Tae’yi kucağına yatırdı.

“neon naman barabwa…”
MYDESTİNY ENGLISH COVER GURURLA SUNAR


Sonunda Dae de bu tablo karşısında dayanamayıp bombayı patlattı.

Daebagigun! (daedaedae)daebagiya!
(Sesese)sesangsaram modeun iga daebagiya~
Hyeongnimdo daebag~(daebak) eonnido daebag~(daebak)
Neodonado urimodu daebagiya~



Parodi bitince çevremize bir baktık ki insanlar etrafımızı sarmış ellerini çırpıyordu. Kimisi
“Kim bunlar, ünlü mü” derken kimisi de “tekrar tekrar” diyerek tempo tutuyordu. Eeee bizimkiler durur mu başladılar mini konser vermeye ilk şarkıları da “Hands Up” oldu. Oradaki coşkuyu siz düşünün :D Hem danslarda onlara eşlik ediyorduk hem de nakaratı söyleme kısmını bize bırakıyorlardı. Mutluluktan kendimiz kaybetmiştik.Dicle’nin, GD’nin yanına gitmeye çalışırken Seda’nın onu engellediğini gördüm. Eyvah bu şamata kaçar mı? Bahar ve Berna’nın da dikkatini çekmiş olmalı ki onlarda Seda ile Dicle’nin tarafa yönelmiş yürüyorlardı. Tartışma beklerken bir de ne görelim? Seda sürekli sağa bakıyor, Dicle de ona gülümsüyordu.
Berna lafa girerek
“Kızlar noldu? Seda niye sürekli sağa bakıyorsun?” Dicle kolunu çekiştirip bize göz kırptı.
“Gürkan buradaymış, millet. Seda kendini ateş hattında hissediyormuş”
“Madem burada gidip konuşsana kızım” diyen Bahar bir yandan da Seda’nın kolunu çekiştirmekle meşguldü.
“Şu anda Bigbang’i izleyen kalabalığın arasında, utanırım”
“Seni gördü mü, gördüyse selam vermemen tuhaf kaçmaz mı hadi git”
“AAA Mine bekle. Burada ne aradığın söylerken Eskişehir’den de bahset, çektirdiğimiz fotoları da yanına al. Göster bakalım yüz ifadesi neler söyleyecek” deyip göz kırptım.
Birlikte Seda’nın arkasından destek edip sağa adım attırdık. Seda son bir kez bize bakıp üzerine göz gezdirdikten sonra normal adımlarla Gürkan’ın yanına yol aldı.Seda’yı Gürkanla baş başa bırakıp biz de diğerlerinin yanına döndük. Aralarında neler olduğunu eminim daha sonra bize anlatacaktır. O sırada BB yeni albümü “Alive”dan ‘Bad Boy” parçasını sahnelediler. Şarkı bittiğinde orda katılan herkese BB albümü dağıtmaya başladılar. Tabi Twinkle Girls’e imzalı albüm hediye edildi. Maalesef ellerinde sadece BB kapalı olduğu için bu albümlerle yetinmek zorundaydık. Artık odalara çekilme vakti gelmişti. Bütün gün pestilimiz çıkmıştı. Tae ise Lee’yi bir kenara çekmiş fısıldaşıyorlardı. Sonra Tae albümü çıkarıp Lee’ye verdi. İnanamıyorum elindeki tek Taeyang kapaklı albüme Lee sahip oldu. Hemde kocaman Tae imzasıyla. Benim orada olduğumun farkıa varınca Tae göz kırpıp susma işareti yaptı. Lee de güle güle albümü gösterdi “BENİM” O sıradaki üstündeki sweetshirt de dikkatimi çekmişti! Aman Tanrım Tae’nin konserde giydiğiyle aynı. Onu da Lee’ye vermiş. Yani pes hangi arada kanka oldular yahu. Biz daha hiiç hediye alamamıştık oysa ki…
big-bang-alive-album-taeyang-sliver-hoodies

Ertesi sabah hepimiz kayak takımlarını alıp dışarı çıktık. TOP ve GD Snowboard yapmak için bizden ayrıldılar… Ayrıldılar ayrılmasına ama Özge,Yuki, Berna, Dicle, Mine ve ben de peşlerinden gitmeyi ihmal etmedik. Kayak yapmaktansa onları seyretmek çok daha cazip gelmişti. GD ve TOP yarış halinde olunca dolayısıyla bizler de takımlara ayrılıp onlara tezahurat ediyorduk. GD öne atak yapıp TOP’ın yoluna kesmeye çaılştığında TOP da bu ataktan sıyrılmak için sola yöneldi. Yarışa o kadar dalmışız ki TOP’ın yöneldiği alandaki ağaçlıklara çarpıp düşüşünü kaçırmıştık. Ağaca çarptığı sırada kayağıyla geçen biri ona yardım etmek için uzandığı da gözümüzden kaçmamıştı. GD de doğruca TOP’ın yanına gitmişti. Bizler de onlara doğru koşuşturmaya başladık. Yanlarına vardığımızda kahkaha sesleri ile kendimize geldik. TOP’a yardım eden bir kadınmış üstelik kebapçıda karşılaştığımız ATİYE. Çoktan tanışmışlar hatta muhabbetleri de gittikçe derinleşmişti. Sonunda Atiye ayaklandığında
“O zaman akşam saat sekiz diyelim. Kaldığım otelin resataurantında seni bekliyor olacağım”

Özge, Berna ve Yuki kulaklarına inanamıyordu. Mine ile ben de çok şaşırmıştık ama kızlarla meşgul olmak zorundaydık, ne de olsa duydukları yenilir yutulur cinsten değildi. Daha geleli bir hafta olmamışken TOP elden gidiyordu dostlar…

Şimdiki operasyonumuz belli oldu. “TOP’I ATİYE’NİN AĞINDAN KURTARMAK”
***

TOP ile Atiye’nin buluşmasını mahvetme operasyonunu ve İZMİT’de yaşanaları anlatması için sözü SEDA’ya bırakıyorum

28 yorum:

  1. Gürkan mı? :D Ama olmazki neyse ikisini bir arada götürme planımı Uludağ'da hayata geçiricem anlaşıldı. Gürkanla da pek bişey konuşamadık yahu. O an Gd yanımda olduğu için ona pas vermeme biraz bozuldu sanırım :P

    Evet bana Gürkan kısımını ekliyerek Gd kısımından kopucağımı sanıyorsan büyük bi yanılgı :D İkisinide istiyorum ben ikiside olsun Gürkan'ın Gd'yi kıskanmasını anlarımda GD'nin Gürkanı kıskanması süper olurdu. ahaha bunları yazarken bile sırıtıyorum o derece :D

    Yazının başında kendimi şu filmlerdeki entrikacı tipler olur ya onlar gibi hissettim yahu. Ama iyi yapmışım tabi bu durum için öncelikle Nazlıya teşekkürü borç bilirim :D Zaten eşkişehiride acayip merak ediyordum. Herkes Öğrenci cumhuriyeti diyor. İyi oldu iyi. :)

    Falcı hatun ne güzel uymuş nurhayatın tipine öldüm gülmekten.Okurken kaş göz ifadeleri gözümde canlandıda T.o.p kesin korkmuştur :D Yaa Atiye durumu ne olucak ben onları mümkün değil buluşturmam hatta akşam 8 olmadan yola çıksak mı ne yoksa Özge beni öldürür yiminle :D

    Yaa ayrıca Mine'ye torpil var arkadaş hatun hem Gdyle resim muhabbeti yaptı üstüne bide bütün elemanlardan seranatı kaptı. Şikayetçiyim hakim bey modundayım yanlız >.<

    Ellerine sağlık Selo süper olmuş şahsen ben çok eğlendim. Hala sırıtıyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ya yine yutturamadım :/ Amacım Gürkan ile buluşunca GD'yi burakıp gitmeni sağlamaktı ühühühü Aslında Gürkan ile karşılaşmanı yazarken görünütüsünden falan da bahsedecektim ama sana sorarsam da süprizi kaçacaktı :D Neyse en azından şaşırtabildim :D

      Yani şimdi düşündüm ki öyle bir sahne yaşasak içinde kesin entrika olurdu hani söz konusu GD sonuçta değil mi? O yüzden her türlü entrikaya hazırım hihihi D:

      Falcı hatun tiplemesi de bir anda geldi, güldürebildiysem ne mutlu bana :) Yaa bence restauranta bir gitsin başına gelmeyen kalmasın :D Rezil edelim ki intikamımız alınmış olsun hahaha :D

      Aslında doğru diyorsun ama o anda nedense Mine yazasım geldi GD'yi çok düşündüğüm için sanırım :D

      Teşekkürler Seda'cım ben de yorumunu çok beğendim ^^

      Sil
  2. Bayıldım çingu ya çok tatlı bir yazı olmuş! Özellikle gondol ve Uludağ kısımlarına bayıldım. Gondolu sallayıp Seda'yı düşürmeyi hedeflemen çok muzipçe bir davranış olmuş söylemeliyim :D Ama Uludağ'a ilk kendimizi atışımız ve karda yuvarlanmalarımız o kadar güzel anlatmışsın ki hepsi birer birer gözümde canlandı :P Yalnız bu Atiye nereden çıktı çingu! Püsküllü bela! Kendisine çok acıdığımı ve onu nelerin beklediğini bilse bu hikayeye değil dahil olmak, yanından bile geçmek istemeyeceğini üzülerek belirtmek istiyorum :D Seda ona hak ettiği dersi verecektir :P Falcı teyze ayrıca hoşuma gitti ve seni kutluyorum çingu Gürkan'ı dahil etmen çok yerinde olmuş Seda şu an ne haldedir acaba :) Ah ah Bursa ve Eskişehir ayağı da çok güzeldi. Umarım bir gün beraber İskender yediğimiz günler de gelecek. Lee'ye çok üzüldüm yalnız söylemeden geçemeyeceğim :P Kendime de pek bi sevindim kargaşada GD'yi kapmışım nihahaha :D Kalemine sağlık! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah aslında gondoldan Seda'yı düşürecektim ama işte yazma sırasında o olduğu için geri çekilmek zorunda kaldım yoksa kim bilir başıma ne dertler açar? hahaha:D O sahnelerde biraz Mydestiy 'den ilham aldım, kar görürsem saçmalarım dediği için fikir anası o oldu, hakkını yemeyeyim :))Dedim biraz hareket olsun başka kişiler de hikayeye dahil olsun, baktım en genç sanatçı da o, Allah için güzel kız da, yaşı yaşına uygun da TOP var, niye olmasın dedim :D Bak Seda şimdi ne komedi çıkarır ondan :D
      İnşallah bir gün hep beraber İskender yeme fırsatı buluruz. EE tabi seni unutur muyuz?? :D

      Teşekkürler çingum :))

      Sil
  3. İskender'i gecenin bu saatinde görünce kilitlendim. Yazıyı okuyamadım :) Başka zaman uğrar aklı başında bir şeyler yazarım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hak veriyorum o yüzden no comment :D Bahsettikçe acıkıyor insan :))

      Sil
    2. Süpersin Selocann ^^ İyi ki bu yazıdizisini başlattınız. Heyecanla takipteyiz. Resmen manga tadı almaya başladım okurken ^^ T.O.P'ı Atiyenin ağından kurtarma operasyonunu merakla bekliyorum..

      Sil
    3. Teşekkürler Işık :D Sen de bloguma hoşgeldin :))

      Sil
  4. Eline sağlık canım. Süper olmuş :)
    Gd nin yanındaki sakarlıkların tek açıklaması var sanırım “Allahın sopası yok ki kafana vursun” bizden gizli yaptığın planlar nedeniyle çeşitli şekillerle sakarlık yapıyorsun :P
    Sabah yürüyüş için otelden ayrılıp şehir değiştiren bir siz üçünüzü tanıdım :) Ben gittiğimde henüz yalnızca Porsuk Venedik olacak söylemleri vardı. Nazlı yanımıza gelip Eskişehir e gitmişler dediğinde, kesinlikle öfke konseptli bir tablo da ben yapardım. Ama Dijjle sakinleşmeme yardımcı oldu sağolsun. Söyledikleri oldukça mantıklıydı. Şöyle ki; “çingu neden kızıyorsun, nasıl olsa Seda ve Selin birlikte. Birbirleriyle uğraşmaktan Gd yi görmez olurlar ahahaha :D” Gerçi keyfimin yerine gelmesinde otelde Lee ye yeni imaj yaratan çocukların payı da büyüktü :P
    Gondol sefasını duyduğumda Venedik görüntüsü eşliğinde çekilmiş aksiyon filmleri canlandı kafamda. Gondolda romantik yaparak gezen Selin Seda Gd üçlüsü ve onların arkasından Jet ski ile Dijjle ve ben. Bir sağdan bir soldan geçiyoruz vs. en son gondolu devirip Jet skinin arkasına attığımız Gd ile olay mahalinden uzaklaşıyoruz. Ahaha :D. Ama Eskişehir deki anılarıma göre Porsuk bu atraksiyon için yeterli değildi. Olsun düşünmek bile keyfimi yerine getirmişti.
    İskendecide kendime her zaman attığım kazığı attım “GENÇ! (garsona tabiî ki) BOL TEREYAĞLI OLSUN DÖK DÖK DÖK!” Yine kuzu kokusu mu alıyorum ne diye düşünürken Rinin garsona verdiği tepkiyle koptum.
    Nurhayat ablanın falı sonrası hoşlaşmadığım Atiye kapıdan girince Yuki Özge Puff üçlüsü kesinlikle görülmeliydi. Ama Atiyeden kurtuluş yok gibiydi. Bir de utanmadan kalkıp alkışlıyor. “hanım hanım biz ne zorluklarla gelebildik bu seviyeye haberin var mı?” diye çemkiresim geldi de, bana düşmez Özge bebeğim benden iyi halleder diye düşündüm. Ben karışırsam özge-yuki ve puff un siniri içinde kalabilirdi :P Hem Gd delirdiğimi görecekse bu TOP yüzünden olmamalıydı :D
    4 yıl orda yaşamış ve Uludağ’ın eeeeen tepesine çıkmamış biri olarak, her şeyin hayırlısı diye düşündüm. Uludağ ı BB ile görmek varmış kaderimde :) (okuyucu burada tamamen uçmuştur-hem de kendi güzel sahneleri gelmeden :P) Uludağ da çevremde şekillenen olaylar sayesinde önce yalnızca Seda-Selin ve Dijjle tarafından takip edildiğim hissi artık tüm Twinkle Girls için geçerliydi :// Gruptan atılmam an meselesi gibiydi.
    Doğruya doğru Tae ile olan performansımda Dara dan daha iyi değil miydim? :D
    Rinin What Can I Do yerine strong baby i söylemesini daha kötü sonuçlara neden olabilirdi. Bahar Cadısı, kuzu ortaklığı dinlemez kazana beni de atardı.
    Ayrıca siz hiç üzerinize doğru “Jigeutjigeutjigeutae ppigeutppigeutppigeutae” yaparak gelen Gdnin korkunç olabileceğini tahmin etmiş miydiniz? Ama yine de çok sevimliydi.
    Daha önce TOP ye “Act like nothing is wrong” u çok beğendiğimi söylemiştim ama bunu hatırlamasını beklemiyorum açıkçası. Parodiye ayak uydurmuş olsa gerek :) Ama Daenin performansında kesinlikle mükemmeldim değil mi :D Tüm bu süreçte büyük bir hit yaptım gerçekten :P Biri bu anları belgeleseydi gerçek olduğuna inancım kuvvetlenirdi sanırım :D Gerçi sonradan öğrendiğime göre bu geziden albüm ve sweetshirt alarak karlı çıkan biri varmış!
    Kayak yapmak da nerden çıktı söylemlerimin ağaçtan malayla kazınmayı bekleyen TOP yi görünce boş olmadığını gördüm. Ama acı olan, o sırada Gd ve Atiye ikilisinin ona yardım etmeye çalışmalarıydı. Animasyon karakteri olduğunu düşündüğüm Özge-Puff-Yuki üçlüsünün üzerinde durdukları karları eritecek şekilde ateş saçtıklarına şahidim. Animasyon olmasa böyle olmazdı sanırım. Selinle kızları söndürmemiz gerektiğinin farkındaydık. Atiyenin randevu saatini söylediği an ateş topları(!!) küresel ısınmasının en büyük destekçisi şeklindeydi!!!
    Alt metin notu: Sedayı gürkanla, beni de diğer hatunları üzerime kışkırtmakla saf dışı bırakmaya mı çalışıyorsun hatun sen :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk bölümde de o sakarlığım sayesinde tanışmıştık ama hahaha :D O yüzden şikayetim yok benim :)
      Ya aslında amacım sadece GD ile gitmekti ama Seda kedi gibi ortalıkta dolanınca ne yaparsın işte :P
      Ahahaha Dicle'nin sakinliğe bayıldım doğrusu, aynı dediği gibi oldu :D Ah o çocukları bir bulsam
      sizin yüzünüzü çizdirirdim, Gd yalnızca bana bakardı hehehe :D Çok kötüyüm çok.
      Çingu şimdi Eskişehir çok değişti çok, neyseki sen yoktun da Gd bize kaldı :) Anemm TOP fanları dışında
      hepimiz aynı şeyleri düşünümüşüz. Yani bırakalım cıngarı onlar çıkarsın, rezil olamayız GD'nin önünde
      yahu :D
      Amacım kızları üzerine salıp seni safdışı bırakmaktı ki Nazlı buna müsaade etmedi:) Sonunda atılmasaydı
      ortaya planım başarılı olacaktı, ah nazlı ah. Şaka bir yana Tae bile DAra yerine seni çağırsaydık dedi
      diye hatırlıyorum :D Hmm ben de GD'ye karşı atağa geçerdim niye korkayım üstüme gelmesinden hihihi :D
      Kollarımı açar beklerdim. Ayy valla yine en vefalı Tae, kankasını hediyelere boğdu adam :D Off ne Seda
      ne sen yedin numaramı! EE ben daha ne yapayuım hiç kurtuluş yokk :D

      Çingum ellerine sağlık çok güzeldi yorumun, bu yorumdan sonra hikayeni daha bir merakla bekler oldum:D

      Sil
  5. Youtube'da rastgele bir Atiye klibine denk gelip sözlerin saçmalığı dolayısıyla bir yığın söylendikten sonra buraya gelip bunu okumak... :D Bu gazla Atiye gerçekte karşıma çıksa yolarım herhalde :P Uyuz kadın, hem gerçekte hem kurguda kızdırıyor beni! :P
    Nasıl nasıl nasıl, T.O.P'ye asılmak? :D Yollarına bubi tuzağı kurarım! :P
    Zaten o klibi de yeni yüklemişler diye yeni sandım meğer 2011 şeyiymiş, en azından sesini radyolarda duyma ihtimalim azaldı şimdilik :P
    Cık cık cık, demek öyle konuşmalara şahit oldun çingu, bu kızgınlıkla Seungri'yi de yolarım ben. Büyüdükçe durulacağına coşuyor bebek, zaten iyice serpilip delikanlı kıvamına geldi :D Vallahi elde tutulmuyor artık bunlar, gözleri hep dışarıda. :P
    Medyanın çarpıtması bunlar, Taeyang'ın yüzünü küçük çocuklar boyamamış! Kesin Cigulipaf ( :P ) uyutup boyamıştır ikisini de, haha :)
    Yolunacak listem çok kabardı, falındaki o "Y harfi ile başlayan" şey neydi eminim TOP çok merak ediyordu, açıklatmadı bana falcı hatun. :D AtiYe'nin Y'si olmadığı kesin, di mi ama! :D
    Ama Blue Atiye için fazla mantıklı, tutarlı ve şiirsel bir şarkı, onu açmaz böyleleri. :P
    Müzikalimsi performanslara bayıldım, çok eğlenceli. :) Lee de kaşla göz arasında kurdu muhabbeti, biz Atiye hatunuyla uğraşaduralım :(
    Ellerine sağlık çingu süper yazmışsın. :)
    Seda'nın yazısını heyecanla bekliyorum :D
    Dipnot: Bu yazıdan sonra deli-gibi-acıktım!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atiye'yi çok dinlemem ama güzel kadın :D Baktım yaşı yaşına uygun bizim starlardan bir tek o var o olsun dedim :D Madem gıcık oluyorsun, intikam almak daha zevkli olacak o zaman hehehe :D
      Yein imaj en çok Seungri'ye yaradı, serpildi resmen:D İyice havalara girip de kızlarla haşır neşir olmaz inş yoksa birileri çok kızar çok :D
      Taeyang'ın yüzü boyanmadı zaten çingum Lee'ninki boyandı :P Ama bak yapan cigulipaf olabilir, yakladın beni :P
      O Y sanki bana Yuki'nin Y'si gibi geldi ama emin de değilim :)
      Teşekkürler çingu ben de yorumuna bayıldım :D

      yaa valla ben de resimleri koyduğuma pişman oldum desem:P

      Sil
  6. ama ama ... selocannım naptın ya :( Atiyeden çok hoşlanmazdım zaten şu an hiç ama hiçç hoşlanmıyorum. Neyse TOPla geçen seferki yakınlaşmamızı bu seferde yapar kurtarırım ben aşkitomu o taytlı hatundan :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çingu hoşlanmıyorsan intikamın daha tatlı olur merak etme :D

      Sil
  7. Bursa'da harika zaman geçirmişim, valla çok beğendim.
    Haha, E.şehir'e kaçamak yapmak süper fikirmiş, ayrıca gondol sefası ve gondoldan atma düşünceleri de :D
    İskender canım dün gece inanılmaz çekti, o kafayla yorum yazsaydım sadece iskender derdim sanırım haha :D

    Tae ile olan olay ise şöyle: Bildiğiniz gibi kendisi içmiyor. Biz o sırada dışarıda takılırken ben belki içirebilirim dedim ama ufacık bir yudum aldıktan sonra "seni kırmamak için içtim bunu da" dedi ve bıraktı. Bana kalınca bitmemeli, israfı sevmem diye düşündüm ve sonuç: BAMM! Suratımı çizen o veletleri bulursam bir güzel pataklayacağım :D

    Onun dışında biz BFF olduk tabi. Beraber dövme de yaptırdık, ileride size göstereceğiz. Ben panda dövmesi yaptırdım, o da haç yaptırdı aha :D

    Velhasıl süper gezimiz süper Türkiye turuyla devam ediyor. Çekişme sahnelerinde özellikle güldüm çingu. Şimdi Asiye'yi kaynar kazanlara atma vaktidir, acıdım kıza hahahaha :)

    Ellerine, klavyene sağlık^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çingu Mersin'de sana yapılanlardan sonra Bursa'daki eğlenceyi haketti. Artık İstanbul'da kankanla hangi maceralara atılırsın merak ediyorum.
      Gondoldan atma düşünceleri tamamen gerçek yani öyle bir durumdaSeda benden korksun hemen uygulamaya geçebilirim :P

      Ah çingu tam da senden beklenildiği gibi, çağırsaydın ben de bitirmene yardımcı olurdum hani:D Sızıp da yüzün de boyanmazdı :D

      Ahahaha dövmenin hikayesi de var değil mi? Bak çok merak ettim :D

      Valla SEda kim bilir ne entrikalı sahneler yazmıştır, ben bile acıdım yani :D

      Teşekkürler çingu, senin de yorumuna sağlık:)

      Sil
  8. süpersin selocann, açılay mode on: "hayalgücüne sağlık bebeğim" :D :D eskişehir maceralarınıza bayıldım, ah şu yaramaz seda hiç yakandan düşmedi di mi? :D :D nurhayat tiplemesi de süper olmuş, ahah o kısmı nurhayat'ın sesiyle okuyup çok güldüm! :D o değil de TOP'u nasıl kurtarıcaksınız atiye'nin pençelerinden?? bi de iskender müthiş görünüyordu, ağzımın suyu klavyeye damladı resmen, böhü :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ihhhmm çok cool :D Ah ya Gürkan varken bile GD'ye yanaşıyor ben buna şaşıyorum, hiçbir şey de kaçmıyor gözünden hehehe D:
      Ayy bir an düşündüm Nurhayat olsa ne derdi diye başarabildiysem ne mutlu, kendisi dizideki favori karakteri olur da :D
      Kim bilir Seda ne intikam planları vardır, sen merak etme çingu :D

      Fotoyu koyduğuma çok pişman oldum sonradan yaaaa :/

      Teşekkürler Hikaru, senin de yorumuna sağlık :D

      Sil
  9. Omg! Yazı bittiğinde tek çıkarttığım ses bu oldu. Omg! Önce Top bana sarıldı, sonra Atiye yellozu (Gerçekte de hiç ama hiç sevmem kendisini. Şarkıcı bozuntusu. Hıh) aramıza girdi. Bu nasıl olur ama ya? :( Sağ elle gül uzatıp sol elle 'Dikenlere dikkat' yazan bir kağıt verdin bana çingu! Ne güzel umutlarım, hayallerim vardı benim Tempo'm ile. Neyse o yine de benim kaderim, alnıma yazılmış bir isim, koluma vurulmuş bir damga, sırtıma yapılmış bir dövme, kalbimde bir kılıç yarası, doğmamış çocuklarımın babası. Atiye de kimmiş hem? Saçını başını yolarız onun! :D
    Seda'nın yazısını 4 gözle, heyecandan pırpır eden kalbimle beklerken sıra bana yaklaşıyor diye korkmaya başladım. İki duyguyu aynı anda yaşattığın için teşekkür ederim çingu. Acaba Top'u nasıl kurtardığımızı yazacak Atiye'nin ağından. Merak merak merak. İçimi kemiriyor. :D
    Ayrıca bu post rejim yapanlar için feci derece sakıncalı görseller içeriyor, hepsini geçtim gece gece nöbetçi ocakbaşı da bulamayız. :D
    Yazı olarak değerlendirirsek kesinlikle çok sürükleyiciydi. Sevdiğim bir yazarın yeni çıkmış romanını okuyor gibi hissettim kendimi. Ellerine sağlık çingu! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çingu ne yapalım kader:D Ama evelallah siz bunun da üstesinden gelirsiniz :D

      Seda hepimizden hızlı çıktı, yazıyı yayınladı bile, daha okuyamadım ama bsşarılı bir planla Top ile Atiye'yi ayırmıştır. Hem de bir güzel de intikamımızı almıştır :)

      Iıııh sıkıntı... Aynen bırak yayınlayan ben olduğum halde ben bile
      acıktım bloga 2. kez girilmek istenmezse anlayışla karşılarım hahaha :D

      Omoo bu aldığım en güzel övgü, daha ötesi var mı, teşekkürler çingu, senin de yorumuna sağlık. Özellikle Nurhayatvari yorumun beni kopardı^^ Keşke sana yazdırsaymışım o bölümü :D

      Sil
  10. Açılın Nazlı geldi! :P

    Annem sağ olsun geç kalma dediği için tıpış tıpış ayrılmak zorunda kaldım otelden :/ Zavallı Tae, benim olmadığım bir yerde nasıl keyifli olabilir ki?! :P :D

    Tek başına GD ile Eskişehir gezisi düşünürsen böyle enselenirsin işte Seda tarafından! :D Aslında ben seni daha çok azarlardım ama Lee’nin başına gelenler keyiflendirmişti bizi, neyssse :P haha, :D sahneleriniz çok eğlenceliydi. Gondol gezisi ve aklınızdan geçenlere bayıldım! :P

    Kayıp arkadaşları merak etmekten, endişelenmekten ve yolculuktan dolayı epey acıkmıştık doğrusu kebapçıya gidip bol tereyağlı İskender yemek gezinin en en en güzel anıydı :) Seungri’nin tereyağ tepkisi o zamanda güldürmüştü beni, şimdi okuyunca yine güldüm! :))

    Nurhayat kılıklı kadına öldüm! :D O sahne gözümde canlandıkça gülüyorum :D Söylediklerinin çıkmasına ise Özge, Berna ve Yuki adına bozuldum, dişli bir rakip vardı karşılarında.. Sedaya güveniyorum ama bu konuda :))

    Yemek boyunca Taeyang ile derin mevzular üzerinde ciddi sohbetler yaptık, Lee yüzündeki izler nedeniyle sohbete pek dahil olamadı gerçi ama olsun biz hiç üzülmedik :P

    Hayatımda ilk kez senin sayende kar gördüm çingu, değerin büyük! :P İlk kez kar görmenin heyecanı Bigbang’i bile unutturdu bana, gördünüz halimi :D Çok eğlenceli, unutulmaz anlardı benim için. Hala aklıma geldikçe sırıtıyorum, kar gördüm ben heyt beee :P :D

    Mine’yle dans eden Taeyang, Mine’nin paylaşılmayan Vip olduğu bölümleri hayal meyal hatırlıyorum, sanırım bu benim gördüğüm bir kabustu :P Öyle bir şey olmadı değil mi?! Taeyang neden Mine’ye i need a girl desin ki? GD buna nasıl müsade eder :P Tamam tamam Tae’yi çekip alana kadar neler oldu doğru dürüst hatırlamıyorum tek hatırladığım Taeyang’a ‘Only look at me’ dediğim :P

    Şu sıralar çok meşgulüm… Lee’nin Taeyang’dan aldığı sweetshirt’ü nasıl ondan alırım diye kafa patlatıyorum :P Kıskandım evet! :D

    Atiye, yandın kızım sen diyorum! Seda çingum eminim haddini bildirmiştir ona. Ellerine, emeğine, hayalgücüne, klavyene sağlık :P Çok akıcı olmuş Bursa gezimiz.

    Aç gözlü not: O İskender ne öyle selin! Yapılır mı bu bize, kaçıncı okuyuşum bilmiyorum ama her defasında acıktırdın beni yahu :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin çingu, ben de nerede kaldı diyordum :D
      Ah ya anneler yok mu şu anneler, bir dk geciksen ölcen sanki cık cık. Ama haklsın Tae çok efkarlıydı çok, bir görseydin halini içim parçalandı.
      Off ya nedir benim Seda'dan çektiğim elbet günün birinde alacağım intikamımı ha ha (kötü kadın kahkası) :D Sağolsun çocuklar bize bayağı yardım etti, bulursam onları alınlarından öpücem heheh.:)

      Ah Seungri'cim ne yapsın fokur fokur fokurdayan terayağı görünce irkildi, baştan uyaran olmadı ki. bir de gülüp eğlendik yice kızarıp bozardı zavallım :D

      Nurhayat her zaman haklıdır ,bak bir kez daha kanıtladı ama olsun biz başkalarına pabuç bırakacak fanlar mıyız, o yüzden hiç korkum yok çingu :) valla çingu sen kar gördün ama sayende biz de çok eğlendik kim kime borçlu bilemedim bak şimdi :D

      Tatlı Tae açık açık 'mine ile dans ederken onun yerin Nazlı'yı koydum' dedi duymadın mı? Bak en önemli ayrıntıyı kaçırmışsın, olmadı yani :D

      Belli mi olur belki de bir tanesi de senin için yoldadır ben umutluyum, şehirletrinden birinde sana verecek :D

      İntikam işini Seda'ya bırakmam hiç iyi olmadı, kızın başını çok fena yakacak bence hahaha :D

      Ayy o İskender'i tez vakitte boş tabakla değiştiricem ben hehhee :)

      Teşekkürler Nazlı'cm senin de yorumuna sağlık :D

      Sil
  11. G-Ri hastası olarak G-Ri sahnesine bayıldım :D
    ''Allah'tan göz altın normalde de mor olduğu için milletin dikkatini çekmemişti, en büyük zayıflığın seni kurtarmış oldu '':D
    Acayip güldüm :D

    Falın yorumu,T.O.P'nin çapkınlığı,Ri'nin oyunları Tae'nin Lee'ye odaklanamaması...:D O kadar fazla güldüm ki, bir ara okumayı bıraktım sadece güldüm :D :D

    Parody komediydi, biraz da kıskandım :D :D

    Atiye'den pek hoşlanmam, o yüzden devamını merak ediyorum :D

    Ellerine sağlık, harika bir yazı olmuş ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak ikimizin de G-Ri hastası olduğu nasıl belli :D En sevdiğimiz sahneler :)) Bana kalsa hikayeyi sırf onlarla donatırdım ama diğerlerinin tepkisinden korktum hahaha :D

      Ben de sırf güldürmek için yazdım, bir ara abartıp da absürde mi kaçtı acaba diye de düşündüm hani :D Ama güldürmüşüm, çok mutluyum şu an hehehe :D

      Sorma Mine'nin yerinde kim olmak istemez ki :/

      SEDA döktürmüştür, hemen seni onu yazısına alalım :D

      Teşekkürler çingu senin de yorumuna sağlık D:

      Sil
  12. kaç gündür netsiz kalmış bir insan olarak devam yazısı gelmiş olsa da onu okumadan buraya yorum yapıyorum. öncelikle ellerine sağlık çingucum pek güzel olmuş:) sonracıma seda ve senin yürüyüş deyip eskişehire gitme şansınıza mı desem aklınıza mı desem bilemedim hayran kaldım:)seungriciğimin yanında ben varken bi maviliye takılmasını hiç anlayamadım:/ dae ile ne çok bir araya geldik yahu bi o vardı sürekli ailesiyle görüşen birde ben:) falcı teyze bence atiye'nin casusuydu. iskendere bayılsam da oraya gitmeseydik iyiydi..zaten gitmeden içimde bi huzursuzluk vardı.bu arada karı hiç sevmeyen ben ilk kez kardan bu kadar zevk aldım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. GD ile başbaşa kalabilmek için herşeyi yaparız çingu alış buna hahaha :D Aman ya Seungri'cim sonradan çok arar sizi merak etme :d Zaten yabancılar hep başa bile hihihi :) Ben de falcıyı Atiye'nin gönderdiğin düşünüyorum, beynini yıkadı TOP'ın cık cık. Aaa olur İskendersiz :P Aha karı ben de sevmem çüngu ama birarayaq gelip oynayınca başka oluyor, çok eğleniyorum.

      Bende yorumun için teşekkür ederim :D

      Sil
  13. Atiye'ye ne kadar sinir olduysam asıl yazmam gerekenleri unutmuşum :S Ellerine sağlık çingum pek güzel olmuş yazın :) Bursa'da zamanında bi iskender yemiştim pek güzeldi bu seferki de pek güzeldi :) gidip tekrar mı yesek napsak :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İskender hep güzel ya doyamıyor insan :D Teşekkürler çingum^^

      Sil

MyFreeCopyright.com Registered & Protected